KOLAYLAŞMAYACAK, SEN GüÇLENECEKSİN! - Akın BAŞAL

Kariyer Merkezi

“Kariyer merkezi” isimli ücretsiz e-kitabımıza ulaşmanıza bir adım kaldı.
Yeni eğitimlerim, konferanslarım, kitaplarım,makalelerim ve son okuduğum kitaplarda altını çizdiğim bölümlerden sizi de haberdar etmemi ister misiniz?
Lütfen, akinbasal.com “haftalık bilgi paylaşımı” bültenine abone olun.

Abone olmadan indirmek için tıklayınız
ipsa scientia potestas est.
(Bilgi tek başına bir güçtür.)
Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu?
(Kuran-ı Kerim Zümer süresi 9. Ayet)
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir
(Mustafa Kemal Atatürk)
Dünyayı değiştirebilmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah: eğitimdir (Nelson Mandela)

KOLAYLAŞMAYACAK, SEN GüÇLENECEKSİN!

 

ZOR GÜNLER

Zor günlerden geçiyoruz. İş yapış biçimimizden günlük alışkanlıklarımıza kadar her şey değişiyor. Yeni hayatımızda biz sıradan insan evlatları için“ Yeni normal” denilen belirsiz yeni alışkanlıklarla yaşamaya başlayacağımız söyleniyor.

Kimileri bu karantina günlerinde evde sıkılıp, bol bol hamur işi yaparken, kimileri seyahat yasakları kalksa da yazlığa gitsek diye hayıflanırken, marketlerde çalışan kardeşlerimiz, neredeyse bütün gün mola almadan çalışıyorlar. İş hacmi birkaç kat artmış bir kargo çalışanı bitap halde eve dönüyor. Biri 4 diğeri 7 yaşındaki iki çocuğu ve işten çıkarılmış eşiyle, evden çalışan bir kadın, akşam birikmiş bulaşıkları yıkarken ne düşünüyor acaba? Geçen hafta tüm işleri süresiz ertelenmiş ya da iptal edilmiş, geliri birden sıfıra düşmüş bir eğitmen dostum, en sevdiği şey olan kitap okumaya bile kendini veremediğini söylüyordu.  Fabrikası süresiz üretimi durdurmuş, ücretsiz izne çıkarılmış yeni evli bir mühendise ne demeli? Tarlasını süremeyen, sokağa dahi çıkmayan 65 yaşındaki bir köylü? Üniversitesi sınav tarihi sürekli değişen, bu sırada babası iş yerini ( oto tamircisi) kapatmak zorunda kalan 17 yaşında bir genç?

Zor günler ve zor şartlar, değil mi?

 

DEVAM ETMEK İÇİN GÜCÜ NEREDEN BULACAĞIZ?

“Başarısız olmadım. Aksine nasıl olmayacağının 10.000 yolunu buldum.”

Thomas Edison

                Efsaneye göre meşhur mucit Thomas Edison, akkor ışığını bulmadan önce binlerce başarısız deney yapmış. Sonunda 1000’den fazla patenti almış almasına ama laboratuvarında başarısız olduğu deneyler sonrası ruh halile ilgili pek de bilgimiz yok.

Nasıl hissediyordu acaba?

778. deneyi de başarısız olunca ne dedi kendi kendine?

Hiç vazgeçmeyi düşündü mü?

Sinirlenip eşini çocuğunu hırpaladı mı?

Asistanları bu süreçte ondan illallah dedi mi?

20 yüzyılın başlarında hayatımıza kattığı onca buluş sonrası en iyiye ulaşma çabasını ve azmini nasıl bu kadar yüksekte tutabildi acaba?

Hadi o bir mucitti, doğuştan savaşçıydı, geçim derdi yoktu diyelim. Peki, biz sıradan insan evlatları olarak, zorlukların üstesinden nasıl gelebiliriz?

Gelecek hayallerimizi bir kenara bırakacak mıyız?

Başarıyı kovalamaya devam etmek için gereken kuvveti nasıl ve nereden alacağız?

En temel ihtiyaçlarımızı bile temin etmek konusunda belirsizlik varken kişisel gelişim önerileri ne kadar işe yarar?

 

ESNEKLİK ve DAYANIKLILIK

 

Esnek nedir?

Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan. (TDK)

Esneklik nedir?

Esneklik işler planlandığı gibi gitmediğinde ( Tam da bu Korona virüslü günlerdeki gibi ) yeni duruma adapte olabilme becerisidir.

Ne dersiniz, tam da bu günlerde ihtiyacımız olan beceri bu olabilir mi?

Ünlü psikolog Suzanne Kobasa’ya göre esnek insanların 3 temel becerisi var;

  1. Meydan okuma:  Esnek insanlar zorlukları bir meydan okuma olarak görürler. Neredeyse hiçbir zaman olaylar karşısında felç olmazlar. Başarısızlıklarını bir ders olarak algılama eğilimleri vardır. Hatta başarısızlığın içindeki öğrenme fırsatını daha çok önemser, en çok buna odaklanırlar. Başarısızlığın öz değerlerini etkilemesine izin vermezler.

 

  1. Bağlılık: Esnek insanlar yaşama ve hedeflerine derin bir bağlılık hissederler. Sabah yataktan kalkma hevesleri de buradan gelir. Dostluklarına, iş arkadaşlarına, inançlarına da bağlı olurlar ve bu bağları önemserler.

 

  1. Öz denetim: Esnek insanlar enerjilerini ve dikkatlerini kontrol edebilecekleri iş/duruma harcadıkları için daha fazla etki ve güç elde ederler. Sürekli kötü senaryoları düşünerek kaybedecekleri enerjilerini denetim altında tutarak çaresizlik ve yetersiz enerji sorunlarını kendilerinden uzak tutarlar.

 

Bir diğer önde gelen Amerikalı psikologlardan Martin Seligman’a göre asıl önemli nokta “Gerileme/ başarısızlık” kavramlarını kendimize nasıl açıkladığımızdır. İyimserlik ve kötümserlik kavramları da aynı etkiyi gösterse de esnek olmak daha önemlidir.

Seligman’a göre esneklik 3 temel beceriden oluşuyor;

  1. Kalıcılık: İyimserler ( yani aslında esnekliği çok olanlar ) olayların kötü yanlarının geçici olduğuna dair bir inançla hareket ediyorlar ve genellemeden uzak duruyorlar. Örneğin ” Müdürüm zaten yaptığım hiçbir işi beğenmez” yerine “Müdürüm bu son yaptığım işi beğenmedi” diyorlar.
  2. Yaygınlık: Esnek insanlar bir işteki kötü durumu diğer alakasız işlerle ilişkilendirmiyorlar. Örneğin: “ Hiçbir işi beceremem ki zaten” yerine “ Bu işi iyi beceremedim, yeniden çalışayım” diyorlar.
  3. Kişiselleştirme: Esnek kişiler herhangi bir olumsuzlukta kendilerini asla suçlamıyorlar. Onun yerine diğer insanları ve durumları sebep olarak görüyorlar. Örneğin “ Projeyi resmen batırdım, hiç işi beceremiyorum.” Yerine “ Bu projeyi zamanında bitirememenin sebebi yeterince destek almamış olmam. Bir daha ki sefere daha çok destek talep etmeliyim” diyorlar.

Peki, bir kişinin esnek, dayanıklı, stres yönetiminde başarılı olduğunu nasıl anlarız. Uzmanlara göre esnek insanların çok göze çarpan belirgin özellikleri var;

  1. Gelecekle ilgili olumlu düşünceler
  2. Belirgin, gerçekçi hedeflere sahip olmak
  3. Merhamet ve empati becerisi ( Başkalarının kendileri hakkındaki düşüncelerini çok kafaya takmazlar, sağlıklı ilişkiler kurarlar.)
  4. Kendilerini asla bir kurban olarak görmemek ( Zamanlarını ve enerjilerini kontrol edebildiklerine odaklamak )

Prof. Dr. Acar Baltaş hocamız bütün bu anlatılanları iki cümlede çok güzel özetlemiş:

Duygusal esnekliğe sahip kişiler zor durumlarda umutsuzluğa kapılmaz, şikayet etmez, yaşanan zorluklardan bir anlam çıkartmaya çalışır, çözüm üretir ve yaşanan olumsuzlukları gelişme yolunda bir fırsat olarak görür. Bunun sonucunda da daha sonra karşılaştıkları zorluklar için öz yeterlilik geliştirirler.”

 

ESNEKLİĞİMİZİ ARTIRMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?

Güzel haber şu: uzmanlara göre birkaç basit davranış değişikliği ve tekrar egzersizleriyle esnekliğinizi artırmak mümkündür. Neler mi yapabilirsiniz?

  • Daha iyi uyuyun, iyi beslenin, spor yapın ve stres yönetimi üzerine okuma yaparak farkında olun.
  • Düşüncelerinizi kontrol edin. Negatif düşünceler beyninize üşüşmeye başladığı an, derin bir nefes alın, durumun farkına varın, gevşemeye çalışın ve olumsuz düşünceleri olumlularla yer değiştirmek için harekete geçin. ( Bunu ne kadar sık yaparsanız bir süre sonra düşünceleriniz kendine yeni/pozitif bir yol bulmuş olacak ve sonrasında hep öyle düşünmeye başlayacaksınız. Buna uzmanlar “Bilişsel yeniden yapılandırma” diyorlar. (Benim gibi uzman olmayanlar “Pollyanna yutmak” diyorlar. )
  • Her durumdan bir şey öğreneceksiniz. Yaşamı bir bütün olarak hiç bitmeyen bir öğrenme süreci olarak görmeye çalışın.
  • “Travma sonra stres bozukluğu” gibi “ Travma sonrası öğrenme mucizesi” de vardır.
  • Tepkilerinizi siz seçin. Kontrol sizde olsun. Sakinliğinizle, çözüm odaklı oluşunuzla, soğukkanlılığınızla övünmek istemez misiniz?
  • Unutmayın, şimdi size çok büyükmüş gibi görünen durumlar gelecekte küçük bir hatıra olarak yer alacak hayatınızda. ( Hani lisede ilk aşkınız sizinle ilgilenmemişti de günlerce ağlamıştınız, ilk iş başvurunuza yanıt bile dönmemişlerdi, ilk iş görüşmenizde İngilizce konuşacağım derken diliniz dolanmıştı da çok utanmıştınız, dans kursunda ilk tam dönüş sırasında düşmüştünüz de size gülmüşlerdi, günlerce rezil olduğunuzu düşünüp uykusuz kalmıştınız ya hani… Şimdi hepsi küçük, gülümseten anılar öyle değil mi? )
  • Yaşam amacınıza uygun hedefler belirleyin. ( Öyle bir hedefiniz yok mu? O zaman bu makaleden sonraki ilk hedefiniz kendinize böyle bir hedef belirlemek olsun.)
  • Doğru insanlarla arkadaşlık kurun. Esnek, olumlu, özgüveni yüksek insanlarla zaman geçirirseniz sizin de olaylara bakış açınız bu yönde gelişecektir. Ne demişler “ Siz en çok zaman geçirdiğiniz 5 kişinin ortalamasısınız.” 

 

SÖZÜN ÖZÜ

Sıkıntıları ve stres yaratan durumları karşılama tercihimiz, başarımızı ve mutluluğumuzu direk olarak etkiliyor. Esneklik bu noktada en önemli belirleyici beceri olarak karşımıza çıkıyor.

Hiç şüphe yok ki zaman zaman başarısız olacağız, üzüleceğiz, yüzümüzden düşen bin parça olacak,  içimiz sıkılacak, belki yardım almamız bile gerekecek, çünkü bunlar yaşamın bir parçası.

Mutlu bir yaşamın sırlarından biri de düştüğünüz yerden güçlenerek kalkabilmek.

Afrika’da ırk ayrımcılığına karşı ömrünü harcayan, belki de tarihin gördüğü en dayanıklı insanlardan biri olan Nelson Mandela diyor ki;

“Beni başarılarımla değil, kaç kere düşüp tekrar ayağa kalktığımla değerlendirin.”

Sağlıcakla kalın.

AKIN BAŞAL

Nisan 2020 – ( Karantina günleri )

 

 

Kaynaklar: www.acarbaltas.com, www.mindtools.com, www.tdk.gov.tr


Akın Başal/ Eğitim Danışmanı – Yazar

Makalelere Geri Dön Ana Sayfaya Geri Dön